Miyom ve İnfertilite İlişkisi

miyom-turleri

Miyomlar kadınlarda en sık rastlanan selim urlardır. Yaşın artmasıyla birlikte miyom görülme oranı da artar. 20-35 yaşa grubu kadınlarda görülme oranı her beş kadından birinde görülüyorken, 35-40 arası her dört kadından birinde, 40-50 yaş gurubunda ise her üç kadından birinde miyom görülmektedir. Bu kadar sık miyom görülmesine rağmen bunların ancak %25’i belirti vermektedir. %75’i herhangi belirti vermemekte ancak dikkatli bir muayene ve tetkik sırasında fark edilmektedir. İnfertilite ye (kısırlığa) yol açma oranları ise çok daha azdır. Kısırlığın yaklaşık %3-5 ine miyomlar neden olmaktadır.

Miyom nedir yazısında belirtildiği gibi yerleşim yerlerine göre değişik miyom çeşitleri vardır.

Hangi tür miyomlar hangi mekanizmalarla kısırlığa neden olmaktadır?

Miyomlar çeşitli mekanizmalarla kısırlığa (infertiliteye) neden olmaktadır.

Araştırmaların çoğunda rahmin dış tarafına doğru büyüyen (subseröz) miyomların kısırlık konusunda problem yaratmadıkları, kadının üreme yeteneğini etkilemediği gösterilmiştir. Ancak bunlardan saplı olup da tubaya dıştan bası yapan miyomlar kısırlığa neden olmaktadır. Buna karşın rahmin iç kısmındaki boşluğa yani gebeliğin yerleştiği alana (endometrial kaviteye) doğru büyüyen miyomların gebelik elde edilme ihtimalini önemli ölçüde azalttığı bildirilmektedir, bunlara submüköz miyomlar denir. Miyom nedir yazısında belirtildiği gibi bir de rahim duvarının içerisinde büyüyen (intramüral) miyomlar vardır, bu miyomların ise genellikle küçüklerinin hamile kalma üzerine etki göstermediği ancak 5 cm’den büyük olanların gebe kalmayı zorlaştırabileceği, gebe kalınca da düşüklere neden olabileceği bilinmektedir.

Madde, madde sıralarsak:

  1. Uterus içine doğru gelişen (submuköz) miyomlar, rahim iç tabakasının (endometriumun) kanlanmasını ve şeklini bozarak embriyonun buraya yerleşmesine (implantasyonuna) engel olabilir. Bunlar rahim içi boşluğunda bir inflamasyona da yol açarak gebeliği mani olabilirler.
  2. Saplı submuköz miyomlar rahim ağzı ile rahim boşluğu arasındaki kanalı (serviksi) kapatarak spermlerin geçişini zorlaştırabilirler.
  3. İntramüral gelişmiş ve endometriuma bası yapan miyomlar (genellikle 4-5 cm den büyük miyomlar) uterus kavitesinin konturlarını bozarak embiriyonun implantasyonuna (uterus duvarına tutunmasına) engel olabilir.
  4. .Saplı subseröz miyomlar tubaya dıştan bası yaparak tuba geçirgenliğinin kapanmasına neden olabilir.
  5. Büyük intraligamenter miyomlar tuba ile over (yumurtalık) arasındaki ilişkiyi bozarak kısırlığa neden olabilirler.

Hasta gebe kalamıyor ve yukarda belirtilen infertiliteye neden olabilecek miyom türlerinden biri tespit edilmişse o miyomun ameliyatla alınması gerekir. İnfertiliteye neden olan en sık miyom türleri rahmin boşluğuna doğru gelişen submuköz miyomlardır. Bu tür miyomların ameliyatı Endoskopik cerrahi bölümünde geniş olarak belirtildiği gibi Histeroskopik operasyonla olur. Bu metot da karın duvarına her hangi bir kesi yapılmıyor, vajinal yoldan rahim içine girilerek operasyon gerçekleşmektedir. Özellikle büyük submuköz miyomların bu konuda tecrubeli hekimlerce ameliyat edilmesinde yarar vardır. Büyük intramüral ve tubaya bası yapacak subseröz miyomlar hekimin tercihine göre açık cerrahi veya laparoskopik cerrahi ile gerçekleştirilir.

Miyomu olan ve miyom ameliyatı yapılan hastalar gebe kaldığında gebeliğin dikkatle takip edilmesi gerekir, gebelik ve doğumda bazı sorunlar çıkarabilirler (bak .miyom ve gebelik)