Tüp Bebek Tedavisinin Yan Etkileri
Tüp bebek tedavisinin değişik aşamaları vardır:
İlk aşamada hastamıza ilaç uygulanarak birden fazla yumurta(folikül) gelişmesi amaçlanır. Buna ovulasyon indüksiyon denir. İkinci aşamada foliküller belli bir büyüklüğe ulaşınca narkoz altına bunların içinden yumurtalar alınır. Üçüncü aşamada ise uygun embriyo gelişimi olmuşsa hastanın yaşına göre bu embriyolardan biri veya ikisi anne adayının rahmine transfer edilir.
Bu aşamaların her birinde komplikasyon görülebilir. Toplu olarak tüp bebek tedavisinin komplikasyonlarını şöyle sıralayabiliriz:
Hiperstimülasyon sendromu (OHSS), Kanama, Enfeksiyon, Çoğul gebelik. Birinci aşamada karşılaşılan komplikasyon Hipersitimülasyon sendromudur. İkinci aşamada kanama ve enfeksiyon görülebilir, üçüncü aşama sonrasında görülebilen komplikasyon ise çoğul gebeliklerdir. Şimdi bunları ayrı, ayrı inceleyelim.
Hipersitümülasyon sendromu (OHSS)
Tüp bebek tedavisinin en sık görülen ve en ciddi komplikasyonudur. Hayatı tehdit edebilen bir sendromdur. Görülme oranı deneyimli bir doktor tedavisinde %1-2 civarındadır. Tedavide birden fazla yumurta gelişmesi için uyguladığımız ilaçlara her hastanın bünyesi farklı cevap verir. Aynı dozu kullandığımız bazı hastalar ilaca hiç cevap vermezken bazıları çok aşırı cevap verebilir. Bu nedenle ovulasyon indüksiyonu ( ilaçla birden fazla yumurtanın gelişimi için uygulanan tedavi) hastanın kendisine özgü olmalı, başlangıçta ilaç dozu iyi tayin edilmeli, hasta uygun görülen aralarla değerlendirilerek ilaç dozu ayarlanmalıdır.
Hipersitümülasyon sendromu ovulasyon indüksiyonu için verilen ilaçlara hastanın aşırı derecede cevap vermesi, çok sayıda folikül (20 den fazla) gelişmesi ve yumurtalıkların aşırı (çapının 10 cm den fazla) büyümesi ile kendini gösteren bir sendromdur. Sınıflaması: Hafif, orta ve şiddetli formları vardır. Şiddetli formun bir ileri derecesi kritik hiperstimülasyon dur ki bu hayatı tehdit eder. Hafif hipersitimülasyona sık rastlanır. Overlerin (yumurtalıkların) çapı 6-10 cm arasındadır. Karında dolgunluk, gerginlik, hassasiyet, ağrı hissi olabilir. Orta derecede hiperstimülasyon: Yumurtalıkların büyüklüğü 10-12 cm dir. Gelişen folikül sayısı 25 den fazladır.
Ağır derecede hiperstimülasyonda; yumurtalıkların büyüklüğü 12cm den büyüktür, gelişen folikül sayısı 30 dan fazladır, hastanın ciddi rahatsızlıkları vardır, hastanede yatırılarak tedavi edilmelidir. Ovulasyon indüksiyonu yaparken en çok dikkat edilmesi gereken şey hiperstimülasyon oluşumundan kaçınmaktır. Bazı hastalarda hipersitumasyon sendromu gelişme riski yüksektir. Bu grup hastaları şöyle sıralayabiliriz:
- Polikistik over sendromlu hastalar,
- 30 yaşından küçük genç hastalar,
- Zayıf hastalar
- Daha önce yapılan ovulasyon indüksiyonun da hipersitümülasyon oluşan hastalar.
Özellikle bu tür hastalara ovulasyon indüksiyon tedavisi yaparken ilaca daha küçük dozlarla başlamak, daha sık ultrason kontrolü yapmak, çok fazla folikül gelişiyorsa ilacın dozunu azaltmak gerekir. Periyodik aralarla E2 hormon tetkikine de bakmak gerekir. Çatlatma iğnesi gününe yaklaştığımız zaman 20’ nin üstünde folikül E2 hormon değeri değeri 4000 ve üstü ise orta derecede , folikül sayısı 30 un üstü, E 2 değeri 6000 ve üstü ise ağır hipersitümülasyon gelişme oranı %80 dir.
Hiperstümolasyon sendromunu önlemenin en iyi yolu ondan kaçınmaktır. Ovulasyon indüksiyonun da hastaya özgü bir protokol tercih etmek, hastayı kısa periyotlarla ultrasonla muayene etmek, gerektiğinde E2 hormon değerine bakarak ilaç dozunu düzenlemek gerekir. Eğer fazla folikül gelişmiş, E2 hormon değeri yüksekse hekimin aşağıdaki seçeneklerden birini veya birkaçını uygulaması gerekir.
Eğer her şeye rağmen ağır hipersitumülasyon gelişmiş ise hastanın mutlaka hastaneye yatırılması ve bu konuda deneyimli bir doktor tarafından tedavi edilmesi gerekir.
Kanama
Tüp bebek tedavisinin ikinci aşamasında olgun olan foliküller içersinde ki yumurtalar toplanır. Bu işlem vajinal ultrason probu üzerine takılan bir aparattan geçirilen uzun iğnelerle gerçekleştirilir. Bu iğne ile vajina duvarından geçip overlerdeki foliküller içersine girilir ve folikül sıvısı aspire edilir. Bu sıvı laboratuara verilir ve içersinde yumurta bulunarak ,ayrılır. Bu işlem esnasında aspirasyon iğnesi vajen duvarını geçerken; duardan kanamaya yol açabilir. Aynı şekilde yumurtalık yüzeyinden de geçip foliküle girerken yumurtalık kapsülünde yırtılmaya yol açabilir veya yumurtalık damarlarının yaralanması sonucu karın içi kanama gelişebilir.
Çok nadir de olsa karın içi büyük damarların yaralanmasına bağlı olarak da kanama görülebilir. Bunların içersinde vajina mukozasının delinmesine bağlı kanamalara sıklıkla rastlayabiliriz. Genel olarak bir kaç.dakikalık ufak bir tamponla geçer.Çok nadiren kanayan yere dikiş koymak gerekebilir. Karın içi kanama çok nadir görülen bir durumdur. Görülme oranı % 0-1,3 çıvarındadır. Kanama olduğu zaman hasta hastaneye yatırılır ve takibe alınır. Hastanın genel durumunda değişiklik olmaz, stabil kalırsa, kan değerlerinde düşme olmaz ise konservatif kalınır ve hasta 3-4 saat sonra taburcu edilir.
Folikül duvarından olan ufak kanamalar ve over kapsülündeki kanamalar çoğu kez kendi kendine durur. Eğer hastanın kan değerlerinde düşme, karında ağrısı devam ederse ve genel durumda bozulma görülürse hastayı ameliyat edip kanayan yeri görerek durdurmak gerekebilir. Burada mümkünse laparoskopik cerrahiyi tercih etmek daha uygun olur.
İnfeksiyon
Tüp bebek tedavisi esnasında, ya da tüp bebek tedavisini takiben enfeksiyon görülme oranı çok düşüktür. %0.2-0.5 arasında görülür. Genellikle yumurta toplama işleminden sonra 1-7 günler arasında ortaya çıkar. Hastada vücut ısısı, artmıştır, hasta kasıklarına ve beline vuran ağrı hissedebilir. Enfeksiyon genellikle hastada jikolata kisti (endometrioma) varsa yumurta toplama esnasında, bilincli olarak o kistin de aspire edilmesinden veya yumurta toplama esnasında kazaen kistin içine de girilmesinden olabilir. Bunun dışında daha önce enfeksiyon geçirmiş bir tüpün içine girilerek, bunun içeriğinin etrafa yayılması da enfeksiyona neden olabilir. Bazı kurallara dikkat edilerek bu riskleri azaltmak mümkündür.
Daha önce tüpte ilthap olmuş, tüp tıkanmış orada hidrosalpinks oluşmuşta önce bunun operasyonla giderilmesi, daha sonra tüp bebek tedavisine başlanması daha doğru bir yaklaşımdır. Jikolata kistlerinin tedavi maksadıyla yumurta toplama işlemi esnasında veya başka bir zaman aspirasyonu doğru bir yaklaşım değildir. (Günçel yazılarım bölümünde Jikolata kistleri ( endometriomaların) ne zaman ameliyat edilmesi gerekir başlıklı yazının okunması ).. Enfeksiyon olursa hastanın hastaneye yatırılarak tedavi edilmesi daha uygun bir yoldur. Bu hastalarda iyi embriyolar gelişmişse onları transfer etmeyip dondurmak, tedavinin bitmesini takip eden aylarda transfer etmek doğru bir yaklaşım olur.
Çoğul gebelik
Uzun süre gebe kalamamış hastaların şüphesiz en büyük arzuları gebe kalmaktır. Gebe kalınca da eğer ikiz veya üçüz gebelik olursa genellikle çok daha büyük mutluluk duyarlar. Uzun süre gebe kalamadıktan sonra ikiz veya üçüz gebelik onları daha fazla mutlu eder, hele cinsiyetleri de farklı olursa, keyiflerine diyecek yoktur.
Halbuki madalyonun gerçek yüzü böyle değildir. Çoğul gebeliklerde düşük oranı, anneye ait gebelik ve doğumdaki komplikasyon oranı, fetusa ait komplikasyonlar, tekil gebeliğe oranla çok daha fazladır. Bu nedenle biz doktorlar çoğul gebeliği pek sevmeyiz.
Maalesef tüp bebek yaygınlaştıkça çoğul gebelik oranı da arttı. Bunu önlemek için Sağlık Bakanlığı transfer edilecek embriyo sayısıyla ilgili bir yönetmelik yayınladı. Her tüp bebek merkezinin bu yönetmenliğe uyması hem kanuni bir zorunluluktur, hem de vicdani.